Mükemmel tasarım ve mühendislik yoluyla mobiliteyi geliştirme hedefiyle VROEGH Design, yeni mobilite endüstrisinde önemli bir oyuncu olarak kendini kanıtlamıştır. Mobilite markaları için “e-bisikletler, e-kargo bisikletleri ve e-scooter’lardan kaykaylara ve diğer Hafif Elektrikli Araçlara kadar temelde her şeyi” geliştirme yeteneğine sahiptir.
Dokuz yıl önce kurulan VROEGH şu anda 19 ülkede faaliyet gösteriyor ve 50’den fazla yeni mobilite aracı tasarladı. Şirketin Hollanda’daki köklerinden bu yana, e-bisiklet ve kargo bisikleti sektöründe küresel bir uzman haline gelmiştir. Ajans, müşteriyi fikirden bitmiş ürüne götüren beş aşamalı titiz bir yaklaşım kullanıyor.
ZagDaily, butik bisiklet üreticisi Santos Bikes’ta 20 yıl geçirdikten sonra 2021 yılında ajansa katılan VROEGH Design’ın Geliştirme Başkanı Paul van Beusekom ile konuştu. Beusekom’un VROEGH’deki birincil alanı geliştirme ve mühendislik aşamasına odaklanıyor, ancak Santos’taki uzun süreli eğitimi ona işin tüm alanlarına değer katacak beceriler kazandırdı.
“Bisiklet tasarımı her zaman kanımda vardı. Çok küçük yaşlardan beri bisiklete biniyorum ve dağ bisikleti kullanıyorum ve aslında ilk kadromu yaklaşık 14 yaşındayken çizdim.” diyor Paul van Beusekom.
VROEGH’in bu kadar çeşitli projelerde bu kadar çok farklı müşteriyle çalışabilmesini sağlayan şey, çalışma şeklidir.
Sonunda hem tasarımcıların hem de müşterilerin gurur duyabileceği olağanüstü bir sonuç ortaya koyan ajansın, her aşamadan sonra müşterileriyle uyum sağlayarak geçeceği birkaç aşama var.
Van Beusekom,
İlk aşamada müşteriyle oturup ne istediklerini anlıyoruz ve tam olarak bilmiyorlarsa, şirket profillerine neyin uyacağını görmek için pazar araştırması yapıyoruz. Ayrıca yol haritası tavsiyesi, rekabet ve konumlandırma analizi sunuyoruz ve müşterinin segmentine ve isteklerine uygun rekabetçi bisiklet BOM’ları sağlayabiliyoruz. Son olarak, markanın tasarım DNA’sını dikkate alacağız veya sıfırdan eksiksiz bir Marka Kimliği oluşturmalarına yardımcı olacağız diyor.
“Tanımlayıcı unsurlar üzerinde anlaşmaya varıldıktan sonra tasarım aşamasına geçiyoruz. Tasarım Müdürümüz Bob Vroegh, markanın tasarım ve maliyet fiyatı konusundaki isteklerine uygun birkaç konsept çiziyor. Birlikte yaratıma inanıyoruz ve her iki taraf da kabul edene kadar değişiklikler yapılıyor. Nihai bir konsept seçildikten sonra bunu 2D veya 3D yazılımda görselleştiriyoruz. O zaman kalıp maliyetinin ve çerçevenin maliyet fiyatının hesaplanmasına da yardımcı olabiliriz. Bazı durumlarda bisikletin tam 3D baskılı veya AR modelini de sağlıyoruz.”
Üçüncü aşama, van Beusekom’un kendisine verilen konsepti daha somut bir ürüne dönüştürmek için devreye girdiği aşamadır.
Konsept aşamasından birçok eskiz alıyoruz ve mümkün olduğunca çok parçayı 3D olarak yerleştiriyoruz. Daha sonra bunu 3D CAD programımıza yüklüyoruz ve insanların amaçlandığı gibi sürebilmesi için geometri üzerinde çalışıyoruz. Bileşenlerin iyi oturduğundan, üretilebilir ve uygun fiyatlı olduğundan emin oluyorum.
Beusekom tasarımlarının işlevselliğine büyük önem verirken aynı zamanda israfı ve aşırı maliyetleri de sınırlandırıyor.
“Maksimum konfor sağlamak için geometrinin doğru olduğundan emin oluyorum. Bir tasarımı yinelerken, olması gereken işlevi yerine getirdiğinden emin olduktan sonra, malzeme miktarını, bileşen sayısını ve montajı için gereken işlem düzeyini azaltmaya çalışıyoruz. Her adımı mümkün olduğunca kolay hale getirmek istiyoruz.” diyor.
Tüm tasarımlar üzerinde anlaşmaya varıldıktan sonra, VROEGH üretimin geliştirilmesini denetliyor.
Van Beusekom, “Müşterinin üretim tesisi ortaklarını istihdam edebilir veya kendi güvenilir ağımız içinde çalışabiliriz” diyor. “Bu aşama araç testi ve paketlemeden ürün yaşam döngüsü ve ortak seçimlerine kadar her şeyi kapsıyor.”
VROEGH dünyayı kasıp kavuracak benzersiz bir marka imzası geliştirirken, son aşama yaratıcı ve dijital tarafa odaklanıyor.
VROEGH yeni mobilite alanında en çok yönlü ajans olmayı hedefliyor ve yakın zamanda repertuarına aküleri de ekledi.
Van Beusekom, “Aküleri geliştirirken gurur duyuyoruz, çünkü dünya standartlarında olmaları gerekiyor” diyor. “Onlarca yıl boyunca güvenilir olmalılar – onları yüksek maliyetler veya çok fazla malzeme olmadan kolayca tamir edilebilecek şekilde tasarlıyoruz.”
Kargo bisikletleri, van Beusekom ve VROEGH’in geliştirme deneyiminin arttığı bir başka cihaz.
“Bunların üretimi pahalı çünkü büyük tüpleri ve yüksek hacimli maliyetli parçaları var. Bu nedenle, benzersiz parçaların sayısını azaltmaya çalışıyoruz, bu da genellikle tek bir boyutta geldikleri anlamına geliyor. Çoğu insana uyan bir geometri bulmak mümkündür, ancak süreci çok dikkatli bir şekilde düşünmeniz gerekir. Herkese uyan tek bir kadroya sahipseniz bisiklete nasıl oturduğunuz çok farklıdır, bu nedenle farklı boyutlardaki insanların aynı bisiklete sığmasını sağlamak için farklı bir yol bulmamız gerekiyordu, bu da başlangıçta benim için bir öğrenme eğrisiydi.” diye açıklıyor.
Cihaz ne olursa olsun, von Beusekom ve VROEGH Design’daki ekip, kaliteli çıktılar elde edilmesine yardımcı olan denenmiş ve test edilmiş bir yaklaşıma sahip – bu da firmanın önümüzdeki yıllarda da devam edecek başarısını destekleyecek bir özellik.
