Lyft, daha az sayıda serbest dolaşan scooter ve daha güvenilir, kenetlenmiş araçlarla daha düzenli paylaşılan mikro mobilite ortamı görmek istiyor. Bu vizyona ulaşmaya yardımcı olmak için şirket geçtiğimiz günlerde yeni nesil yerleştirilebilir e-scooter’ını ve güncellenmiş yerleştirme istasyonlarını tanıttı.i.
Lyft, şu anda scooter paylaşım ağı işlettiği şehirlerde (Chicago, Denver, Washington, D.C. ve Minneapolis) D.C.’den başlayarak yeni scooter’ları ve potansiyel olarak yeni yerleştirme istasyonlarını yavaş yavaş devreye sokacak. Bir sözcünün TechCrunch’a verdiği demece göre Lyft, Şubat ortasına kadar ilk 1.000 yeni e-scooter’ını başkente getirmeyi ve 2023 ortasına kadar 1.000 scooter daha tanıtmadan önce eski ünitelerle birlikte kullanım ömürlerinin sonuna kadar çalıştırmayı planlıyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Lyft, Chicago’daki bisiklet paylaşım programı Divvy’yi yanaşmalı scooterları da kapsayacak şekilde genişletti. Şu anda şehirde şebekeye bağlı beş pilot şarj istasyonu var ve Lyft bu yılın sonuna kadar 30’unu hizmete sokmayı planlıyor.
Lyft’in mikromobilite ve transit politikası başkanı Caroline Samponaro TechCrunch’a verdiği demeçte,
“Ülkenin dört bir yanındaki büyük şehirlerde, şehre bağlı olarak bazı durumlarda ağı değiştirmeye, bazılarında ise genişletmeye başlayacağımız bu inanılmaz yerleştirilmiş tabana sahibiz. Dünyanın en büyük şehirlerinde esasen bir toplu taşıma hizmeti sunmak için şehirlerle ortaklık içinde istasyon tabanlı bir yaklaşımı ikiye katlıyoruz.” dedi.
Paylaşımlı e-scooter’lar şehirlere ilk sızdığında, cazibelerinin bir parçası da kenetsiz olmaları ve rastgele görünen yerlerde – apartmanın dışında, sinemanın yanında, bir ağacın tepesinde – onlara rastlayabilmenizdi. Daha da cazip olan, araçlardan indiğiniz her yerde onları bırakma olasılığıydı.
Tabii ki bu serbest dolaşan yapı kaosa da yol açtı. İhtiyacım olan yerde ve zamanda bir scooter bulabilecek miyim? Kaldırımın ortasında devrilmiş bir scooter’a takılıp düşecek miyim? E-scooterları paylaşmanın başka bir yolu var mı?
Şirket ayrıca, bisiklet ve e-bisikletlerinin yanı sıra yanaşmalı scooterları tanıtmayı, tek bir üyelik içinde daha fazla araç seçeneği sunarak sürücüler için bir değer önerisi yaratmanın bir yolu olarak görüyor. Lyft, üyelerinin üye olmayanlara kıyasla 10 kat daha sık yolculuk yaptığını ve Lyft’in Citi Bike’ı işlettiği New York’ta bu sayının 20 kat daha fazla olduğunu söylüyor. Yerleşik scooterlar, daha uyumlu bir ulaşım ağı oluşturmak için bu üyelik seçeneğine kolayca eklenebilir.
Sürücüler aynı zamanda öngörülebilirlik ve güvenilirliğe de önem veriyor ki Lyft, istasyonların özellikle transit merkezlerin yakınına yerleştirildiğinde bunu sağladığını savunuyor. Elbette, yanaşmış scooterların başarısı Lyft’in en çok istediği şeye, yani şehirlerle uzun vadeli ortaklıklara bağlı. Çünkü altyapıdan bahsederken en az beş yıl sonrasını düşünmeniz gerekir, diyor Samponaro.
Samponaro,
“Bir istasyon kurup ertesi yıl geri çekmeyeceksiniz. Bunu korumalı bisiklet yolu ağlarına uyan veya transit merkezlerle iyi çalışan bir altyapı olarak düşünmek istersiniz ve bunlar daha uzun vadeli planlama çalışmalarıdır.” diyor.
Şehirlerin yanaşmış scooter modelini tercih edip etmeyeceği de ayrı bir soru. Lyft kısa bir süre önce ilk e-scooter pazarlarından biri olan San Diego’dan ayrıldı çünkü şehir Lyft’in öne sürdüğü kenetlenmiş vizyonu benimsemek istemedi.
Samponaro,
“Mikromobiliteyi güncelliyor ve geliştiriyoruz, böylece istasyon, scooter ve bisikletin faydalarını bir arada içeren bir geleceğe sahip oluyoruz” dedi.
D.C. ve Chicago’nun yanı sıra Lyft, NYC’deki geniş bisiklet paylaşım ağının yanı sıra yerleştirilmiş scooterları da uygulamaya çalışabilir. Şehir şu anda Bronx’taki e-scooter programını genişletmek için bir başvuru sürecinin ortasında.