Sürdürülebilir hava yolculuğu, dünya çapında net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmada kritik bir adım. Hava ulaşımı emisyonlarının 2050 yılına kadar üç katından fazla artması ve gezegenimizin taşıyabileceği maksimum karbon kütlesinin dörtte birini tüketmesi bekleniyor.
Fosil yakıtlara bir alternatif bulma misyonunda, havacılık devleri Marshall, GKN Aerospace ve Parker Aerospace, yeni nesil sıfır emisyonlu uçaklar için sıvı hidrojen yakıt sistemi teknolojilerini araştırmak üzere bir Mutabakat Zaptı (MZ) imzaladılar.
Mutabakata göre, yakıt hücrelerinin kullanımıyla veya yanma yoluyla hidrojen itişi, havacılık sektörünün 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşması için hayati bir seçenek olarak görülüyor. Araştırmalar hem hidrojen-elektrik hem de yanma uygulamalarını destekleyen teknolojiler üzerine olacak.
2030’a kadar düşünülen ticaret modeli

GKN Aerospace‘in dediğine göre temel amaç; tüm ölçeklenebilir yakıt sistemini ve tahrik sistemini sonraki on yılın sonuna kadar tek bir teste tabi tutabilmek.
Şirketler, Paris Hava Gösterisi ile de anlaşma sağladılar. Bu sayede deneyimli gösteri pilotlardan yardım alarak performans kaybını en aza indirmeye çalışacaklar.
Uçaklar yüksekten uçsun, karbonsa düşükten
Uçaklar, yalnızca CO2 yaymakla kalmayıp aynı zamanda havaya çeşitli azot oksitler (NOx) de salar. Bu yüzden istenmeyen bir bulut oluşumu gerçekleşir önemli ölçüde ısınan CO2 istenmeyen etkilere sebebiyet verir.
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre havacılık, 2022’de dünya çapında CO2 emisyonlarının yüzde ikisine katkıda bulundu ve son yıllarda demiryolu, karayolu veya nakliyeden daha hızlı kirlendi.
Covıd-19 salgınının ardından dünya çapında seyahat talebi toparlanmaya başladığından, uçak emisyonları 2022’de neredeyse 800 Mt Co2’ye, yani pandemi öncesi seviyelerin yaklaşık yüzde 80’ine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Parker Aerospace‘in Teknoloji ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Tracy Rice şunları diyor:
Hidrojen yakıt sistemleri havacılıkta sıfır emisyon elde etmede kritik bir rol oynuyor. Bu ortaklığın bu alandaki uzmanlığımızı daha da ilerletmemize ve daha sürdürülebilir bir geleceğin sinyallerini vereceğine inancımız tam.