Üç yıl önce Kaliforniya merkezli Jump Aero, ilk müdahale ekiplerini eVTOL uçağı aracılığıyla acil durum bölgelerine götürme planını açıklamıştı. Şirket şimdi aracın tasarımını ve teknik özelliklerini açıkladı ve şimdiden bir alıcı bulmuş durumda.
“JA1 Pulse” olarak adlandırılan eVTOL (elektrikli dikey kalkış ve iniş) uçağı, “tail-sitter” olarak bilinen bir tasarıma sahip.
Bu, yerdeyken burnu ve sekiz elektrik tahrikli pervanesi yukarı bakacak şekilde oturduğu anlamına geliyor. Bir helikopter gibi dikey olarak havalanıyor, ancak seyir irtifasına ulaştığında yanlara doğru yatay bir yöne doğru eğiliyor. Pervaneler arasındaki yapısal elemanlar daha sonra çift kanatlı kanat görevi görerek helikopter ya da multtirotor tipi bir tasarımla mümkün olandan daha hızlı, daha verimli ileri uçuşa olanak tanıyor.
Uçaktaki tek kişi (hem pilot hem de ilk müdahale görevlisi) Pulse yerdeyken ayakta durur ve uçak öne doğru eğildiğinde yüzüstü pozisyona geçer. Her iki pozisyonda da aracın burnundaki ve karnındaki pencerelerden ileriye ve aşağıya bakabilirler.
Basitleştirilmiş uçuş kontrolleri, kapsamlı bir eğitimin gerekli olmadığı anlamına geliyor, ayrıca eVTOL üzerinde arıza durumunda felakete neden olacak tek bir nokta olmadığı bildiriliyor. Bununla birlikte, Pulse herhangi bir nedenle havada kalamazsa, balistik bir hava gövdesi paraşütü açılabilir.
Kesin rakamlara gelince, planlar uçağın 250 knot (463 km/sa veya 288 mph) azami hıza, 150 kg (331 lb) azami pilot/ekipman ağırlık kapasitesine sahip olmasını ve 60 saniyeden daha kısa bir sürede konuşlandırılabilir olmasını gerektiriyor – 50 km (31 mil) yarıçap içindeki herhangi bir yere sekiz dakikadan kısa bir sürede ulaşabilmelidir.
Pulse ayrıca 10 dereceye kadar olan eğimlere inebilecek ve herhangi bir sökme işlemi olmaksızın düz yataklı bir kamyonun arkasında taşınabilecektir. Sekiz motorunun her biri 11 kWh’lik ayrı bir bataryadan güç alacak ve bunların hepsi tek bir port üzerinden aynı anda şarj edilebilecek.
Uçak hasta taşıyamayacağı için geleneksel ambulansların yerini alması amaçlanmıyor. Bunun yerine, bir acil servis operatörü İleri Yaşam Desteğinin gerekli olduğu bir çağrı aldığında, hem bir ambulans hem de bir Pulse gönderecek.
Uçak muhtemelen hastanın kentsel ya da kırsal konumuna çok daha kısa sürede ulaşacak ve bu noktada pilot kalp monitörü, otomatik kalp masajı makinesi ve oksijen kaynağı gibi hayat kurtaran ekipmanlarla çalışmaya başlayacaktır. Ambulans geldiğinde ekibi görevi devralacak ve Pulse’u diğer çağrılar için serbest bırakacak.
Jump Aero’ya göre Falck Ambulans Hizmetleri, uçak için sipariş veren ilk ticari müşteri. Bu noktada siparişle ilgili herhangi bir ayrıntı paylaşılmamış olsa da, Danimarka merkezli Falck, 15 ülkedeki müşterilerine ambulans hizmetleri sunan, kendini “dünyanın önde gelen uluslararası ambulans operatörü” olarak tanımlıyor.
JA1 Pulse’ın gerçek dünyada ne zaman kullanılmaya başlanacağına dair henüz bir bilgi yok. Şimdilik, aşağıdaki videoda animasyonlu olarak görebilirsiniz.
