Enerji şirketi Oscilla Power tarafından tasarlanan Triton dalga enerjisi dönüştürücüsü (DED), dalgaların hareketinden aldığı enerjiyi elektriğe dönüştürüyor. Üst yüzeyi su yüzünde salınırken palamarlarına bağlı ağırlıkları sayesinde asıl işin yapıldığı alt kısmı suyun altında kalıyor. Triton, tenha dünya okyanuslarından büyük ölçekli, temiz, yenilenebilir enerji yaratma vizyonu bünyesinde tasarlandı. Şirket, yüksek teknolojisinin düşük maliyetli altyapısına sırtını dayarken çevreci bir yaklaşım sergiliyor.
Çok modlu enerji toplayıcı ve enerji dönüştürücü
Triton, asimetrik ve ağır bir plakaya üç esnek kablo ile bağlanan, yüzey şamandırasından oluşan oldukça verimli, çok modlu bir nokta odaklı emicidir. Benzeri diğer DED’lere göre bu modelin büyük bir farkı var; Yönü fark etmeksizin her türlü hareket enerjisinden elektrik üretebilmesi. Bu şekilde yılın her mevsimi inanılmayacak düşük maliyetlerle yeşil enerji üretiyor.
Mekanik enerjiyi güvenilir ve yüksek verimli bir şekilde elektriğe dönüştürmek için Triton, üçü de birbirinden bağımsız hidrostatik ve hidrolik aktarma organı kullanıyor. Oscilla tarafından geliştirilen hidrolik aktarma organları, oldukça değişken güç akışlarını etkin bir şekilde yönetmek ve gerektiğinde fazladan depolanan enerjiyi dağıtmak üzere tasarlanmıştır (daha fazla bilgi için buraya bakın). Bu sayede güç değişkenliği önemli ölçüde azaltılarak daha sabit bir güç çıkışı sağlanıyor. Üç bağımsız aktarma organının elektrik çıkışı son raddede toplanıyor ve güç değişkenliğini azaltıp güç kalitesini artırmak için süper kapasitör ile depolanıyor. Böylece dalga enerjisiyle çalışan cihazların en büyük problemi aşılmış oluyor; Her dalga koşulunda maksimum mekanik enerji yakalayıp yine maksimum elektrik düzeyinde depolamak.

Nasıl çalışıyor?
Triton, yüzey şamandırasına sabitlenen kaldırma plakasıyla toplama bölgelerine bırakılacak. Yüzey şamandırasını demirledikten sonra da geçici yerleşik vinçler kullanılarak toplama derinliğine indirilecek. Kendi kendini kurabilme ve kurtarabilme özellikleriyle kurulum aşamasında özel gemilere veya ağır makinelere olan ihtiyacı ortadan kaldırmış olacak. Yalnızca hidrolik güç sağlaması amacıyla basit bir römorkör ile çekilmesinin yeterli olacağı iddia ediliyor.

Düşük maliyetin aksine yüksek mukavemet
Triton, en başından beri aşırı okyanus koşullarına göğüs gerebilmesi için tasarlandı. Bunun bir sebebi de var. En yüksek enerji potansiyeline sahip yerler en ekstrem koşullarda bulunduğundan hayatta kalabilirlik stratejisi kritik önem taşıyor. Triton da bu soruna şöyle bir prensiple yaklaşmış: Hava koşulları şiddetlendikçe içe balast suyu eklenip yüzdürme kuvveti düşürülüyor ve şamandıra çözülüyor. Böylece sistemin hareketi minimuma indirgenmiş oluyor. En ekstrem şartlarda ise sistem tamamıyla suya batırılıp maksimum yük sınırlaması sağlanıyor. En güzel yanı ise tamamıyla batık durumdayken bile enerji üretebilmeye devam etmesi.
